23 Eylül 2009 Çarşamba

Kasaba'dan sonra ki Mayıs Sıkıntısı


Evet yıllar geçti biz yaşlandık herkes bir kulvara savruldu kimi battı, kimi yüzdü, geride yaptıklarımız kaldı yadigar ve evet "memleketim" hoş oldu geriye kalanlar arasında...
Değil mi bizi, bizim gibileri elinde yüreğinde yetiştiren bu memleket, bu topraklar...Ama gözünü kırpmadan bizim gibi nice filizleri de kıran, yeşermesine izin vermeyen...İşte sanatta tam bunun için değil mi, filiz kıran fırtınalarını, esip gürleyen hayaletleri resmeden... Can Yücel'in dediği gibi sanat bir devrimse, devrim bir maratonsa bizim için koşulan ilk yüz metre "memleketim" oldu...
Ama maratonu koşmak nefes ister, ciğer ister, yürek ister, sen ki bizden, hepimizden iyi bilirsin maratonu, her yüz metreden sonra buraya kadar her şey yolunda demek değil mesele finişi görebilmek...
Serkan kardeşim biz sana güvendik...Ben soramazsam, biz soramazsak sen sor diye o tokatın hesabını...Nefesini sıkı tut, yardım istersen bizden her türlüsü ama nolur bitir bu maratonu kurtululalım bu lanetli tarihten...

Hiç yorum yok: